Mardin’den Suruç’a bitmeyen yoldaşlık: Emrullah ve Murat

İlkokulda yakın arkadaş olan Emrullah Akhamur ve Murat Yurtgül, yola çıktıkları hayatı genç yaşta Suruç’ta alçakça bir saldırıda tamamladı. Kızıltepe’de başlayan sırdaşlık şimdi yan yana aynı toprağın altında sürdürülüyor.
Suruç’ta 7 yıl önce DAİŞ’in bombalı saldırısında yaşamını yitiren 33 genç arasında bulunan Emrullah Akhamur (25) ile Murat Yurtgül’ün (24) hikayesi çocukluklarına uzuyor.
İlkokul yıllarında tanışım arkadaş olan Emrullah ve Murat, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde birlikte büyüdü. Girmasek köyünde doğan Emrullah’ın ailesi 1990’lı yıllarda köy boşaltmaları sonucu Kızıltepe’ye yerleşti. Emrullah ile Murat’ın yolu da Cumhuriyet İlkokulu’nda kesişti. Kızıltepe Atatürk Lisesi’nde devam eden arkadaşlıkları Emrullah’ın Mersin üniversitesi Tarih Bölümü’ne, Murat’ın ise İstanbul Arel Üniversitesi Psikoloji bölümünü kazanmasıyla geçici süreliğine ayrıldı.
301 işçinin yaşamını yitirdiği Soma faciasında küçük çocukları yalnız bırakmayan Murat, bir yanda da tutuklular üzerine çalışmalarda yer aldı. Okuma tutkusu onu hayranı olduğu Yaşar Kemal’in evinin kapısına kadar götürdü. Murat, kitabı imzalattıktan 3 gün sonra Yaşar Kemal’in ölüm haberini alır. İki arkadaş üniversiteyi ayrı kentlerde okusalar da her fırsatta Kızıltepe’de buluşur hayallerini, sevinçlerini paylaşırlar. Katliamın yapıldığı 2015’in Temmuz’unda ayrılmaz ikili Murat’ın babası Nimet Yurtgül’ün Kızıltepe’de bulunan mağazasında bir süre birlikte çalışırlar.
BUKOWSKİ İKİSİ İÇİN DE ÖZEL BİR YERDEYDİ
Murat ile Emrullah’ın hobileri, sevdiği, müzik, kitap ve yazarlar da çokça ortak noktalarıydı. Her ikisi de Charles Bukowski’yi apayrı yerde tutar. Yakın arkadaşları, “Murat için kitap okumak bir tutkuydu” yönünü, şiir okuma sevincini ve Çello çalma hevesini not ettiler, anı defterlerine.
BİRİ SAKİN BİRİ DELİ DOLU
İkisi birbiriyle anlaştıkları kadar farklı karakter olduklarını da anı defterine yazan arkadaşları, Emrullah, sakinliği ve içine akan duygusunu, Murat’ın ise daha deli dolu hallerini unutmamışlar. Anı defterinde yazan yakın arkadaşları, onları birbirini tamamlayan ikili olarak tarif ediyor.
EMRULLAH’TAN KALAN NOT DEFTERİ
Edebiyat yolcusu ikiliden Emrullah’tan kalan not defterinde, “Yola çıkacak olanlara öğütler: Katıksız sevginin peşinde olacaksın. Bir şeylere çomak sokanlardan olmayacaksın. Öyle hesap kitap gözetmeyen yani” yazılı sözler Suruç’a gidişlerinin özeti niteliğinde. Belki de ölümü sezdiği için not defterine şu sözleri işliyor: “Sakın yanlış anlamayın. Ölmek istemek güçsüz olmak, pes etmek anlamına gelmez. Ben sadece çok yoruldum ve artık sırtımdaki yük eziyor beni. Hele bu yükü paylaşacağınız biri olmasa o zaman anlardınız beni.”
BİRİ PANTOLONUNDAN DİĞERİ KASALINDAN TANINDI
Saldırıyı duyan aileler, çocukların akıbetini öğrenmeye çalışırken polisin biber gazı ve tazyikli suyuyla engellemeye çalışıldılar. İki ayrılmaz yol arkadaşının babaları, morgda çocuklarını teşhis ettiler. Murat’ın babası oğlunu pantolon ve kemerinden tanıdı. Yanındaki cenaze ise Emrullah’ındı. Babası onu alnından ve sakalından tanıdı. İlkokuldan başlayan yol arkadaşlığı şimdi Kızıltepe’de yan yana aynı toprağın altında…
‘ÜNİVERSİTEDE KÖTÜLÜKLE KARŞILAŞTI’
Emrullah’ın ağabeyi Ümran Akhamur, “Üniversitede çok zorlandı. Hayata yeni atılmıştı. Orada faşizmle karşılaştı, kötülükle karşılaştı” dedi.
Emrullah’ın yurtta kaldığı dönemde bir gece kendisini aradığını anlatan ağabeyi Akhamur, “Gece saat 00.00’da bana mesaj attı ve ölmek istediğini söyledi. Çok bunalmıştı. Yurttaki arkadaşlarından çok korkuyordu ve insanların bu kadar duyarsız olması ve onu dışlamaları çok zoruna gitmişti. Sonrasında ben onu yurttan çıkardım ve başka yere gönderdim. Acaba o çocuklar ona ne yaptı soracaktım ama fırsatım olmadı” diye belirtti.
‘DİPLOMAMI ALACAĞIM DİYEREK EVDEN ÇIKTI’