Mardin’de Bütçe Açıklaması

KESK Mardin Şubeler Platformu, Meclisteki Bütçe görüşmelerine ilişkin yaptığı açıklamada “İnsanca yaşanacak bir ücret” talebinde bulundu.
KESK Mardin Şubeler Platformu, 2023 bütçesine dair açıklama yaptı. Kamu emekçileri ve işçilerin ücretlerinde gerçek rakamlara göre düzenlemeler yapılmasını isteyen Platform, yaptığı açıklamada insanca yaşanacak bir ücret talebinde bulundu.
Konuya ilişkin şu açıklama yapıldı:
“Yaşadığımız tablo gittikçe kararıyor. Enflasyondan işsizliğe, yoksullaşmadan ekonomik durgunluğa kadar hayatlarımızı her alanda kâbusa çeviren kapsamlı kriz bitmek bilmiyor.
Her güne yeni zamlarla uyanıyoruz. Artan hayat pahalılığında maaşlarımız, ücretlerimiz mum gibi eriyor.
Temel ihtiyaçlarımızı karşılayamaz olduk. Kış kapıya dayandı. Doğalgaz, elektrik faturası kâbusumuz yeniden başladı.
İşsizlik kronik hale geldi. İşsizlerin sayısı 8 milyona yaklaşti. Neredeyse her evde bir işsiz var.
Her dört kişiden biri sosyal yardımlar olmadan hayatını asgari ölçüde dahi idame ettiremiyor. Gelir adaletsizliği derinleşiyor. Toplumun en zengin yüzde 1’i toplam servetin yüzde 41’ini elinde tutuyor. %99’u olarak bizler ise geriye kalan yüzde 59’u paylaşıyoruz.
Maaşlarımız, ücretlerimiz yıllardır hiç birimizin inanmadığı TÜİK sanal rakamlarına göre artırıldı. Yaşadığımız gerçek hayat pahalılığı ile ilgisi olmayan bu sanal rakamlar özellikle ücret zammı dönemlerinde daha da aşağı çekildi.
Seçim dönemleri öncesinde ise ağzımıza bir kaşık bal sürmek adına bu sanal rakamların birkaç puan üzerinde artışlar yapıldı. Ama hem iğneden ipliğe her şeye hem de bizden alınan vergilere bu rakamların çok üzerinde zamlar yapıldı. Sonuçta dün aldığımızı bugün alamayacak hale geldik.
Satın alma gücümüzü kaybettik, gittikçe yoksullaştık. Yine bir seçim arifesindeyiz.
Karşımızda yaklaşan seçimlerde koltuğu kaybetme tehlikesi gittikçe artan bir iktidar var. Bunun için yıllardır hayata geçirdikleri taktiğe bir kez daha sarılıyorlar. 2023 bütçesini halk için “kesenin ağzının açılacağı” bir bütçe gibi göstererek seçim yatırımına dönüştürmeyi hedefliyorlar.
Bu hedef için seferber edilen yüzlerce medya kuruluşu her gün “yeni yılda asgari ücretliye, emekliye, memura yüksek oranlı zamlar yapılacak” haberleri yapıyor.
Buradan emeği ile geçinen tüm kesimleri, yurttaşlarımızı uyarıyoruz. Bugüne kadar onlarca, yüzlerce defa hayata geçirilen bu oyunu bozmaya çağırıyoruz. Bugüne kadar bize ne zaman kaşıkla bir şey verseler kepçe ile geri aldılar. En son sene başında “tarihi artış yaptık” dedikleri asgari ücrete Temmuz ayında tekrar artış yapmak zorunda kaldılar. Buna rağmen asgari ücret iki ay bile geçmeden açlık sınırının altında kaldı. Bir taraftan bizim maaşlarımızı, ücretlerimizi sahte TÜİK rakamlarının birkaç puan üzerinde arttırmayı vaat ediyorlar. Diğer taraftan tüm yükü ücretli kesimler, dar gelirliler olarak bizim omuzlarımıza yıkılan vergileri, faiz giderlerini geçen yıla göre en az bir buçuk kat artırıyorlar. Yani bir cebimize birkaç kuruş koymayı vaat ederken diğer cebimizden çok daha fazlasını alıyorlar.
Üstelik cebimizden alacakları vergilerin bize yol, su, elektrik olarak dönmeyeceğini daha baştan söylüyorlar. Açık açık “sizden aldığımız, ücretlerinizden kestiğimiz vergileri toplumun %1’ini bile oluşturmayan bir avuç zengine, patrona, teşvik, vergi affi olarak aktarcağız diyorlar.
2023 bütçesinde, 84 milyonun aldığı kamu hizmetlerine yatırım için her 100 TL verginin sadece 10 TL’si ayrılıyor. Buna karşın her 100 TL vergimizin 18 TL’si faize, 10 TL’si Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemine ve hizmet alsak da almasak da Kamu Özel İşbirliği projelerine; müşteri garantili şehir hastanelerine, yol, köprü, havaalanı projelerine hazine garantisi olarak gidecek.Her 100 TL verginin en az 15 TL’sini “Savuma – Güvenlik Harcamaları” adı altında silahlanmaya, çatışma ve savaş politikalarına gidecek. Yüzde 1’in çıkarı için %99’u yok sayan adaletsizliğe, haksızlığa karşı çaresiz değiliz. Çağrımız işçisi, kamu emekçisi, emeklisi, asgari ücretlisi, kadını, genci ile bu düzenin çarkları ile ezilen,ötekileştirilen herkesedir.
GELİN; Temel tüketim maddelerine son iki yıl içinde yapılan zamların geri alınması,Mali kayıplarımızın yaşanan gerçek hayat pahalılığı ve yoksulluk sınırında yaşanan artış temel alınarak telafi edilmesi, Vergide adaletin sağlanması, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınması,
Tükettiğimiz her şeyden alınan dolaylı vergilerin düşürülmesi, Gelir vergisi birinci dilim oranının %15 ten % 10’a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesi, Kar, faiz ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılması, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınması, Toplumsal cinsiyete duyarlıbir bütçenin hayata geçirilmesi Kamu hizmetlerinin tasfiyesine,
özelleştirmelere, Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemine aktarilan hazine garantilerine son verilmesi, Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılması, Her türlü güvencesiz istihdama son verilmesi, Engelli yurttaşların erişebilirlik sorununun çözülmesini, engellilere yönelik kamu hizmetlerinin geliştirilmesi, Kaynaklarımızın savunmaya, güvenlikçi politikalara, silahlanmaya değil; adaletin tesis edilmesi, emek, barış ve demokrasi için kullanilmasi, TALEPLERIMIZE HEP BIRLIKTE SAHIP ÇIKALIM.”